Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,1892
EURO
37,8736
IMKB
9.351,000
ALTIN
2.927,930
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
AVUKATI: "SADDAM&A SOĞUK SU İŞKENCE YAPILIYOR"
AVUKATI:  SADDAM&A SOĞUK SU İŞKENCE YAPILIYOR
 
Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in yargılanmasına bugün devam ediliyor. Sefer Turan'a konuşan Saddam'ın baş avukatı İsam Gazzavi, ABD askerlerinin devrik lidere soğuk ve sıcak suyla işkence yaptıklarını söyledi.
 
24.1.2006 - 10:07

İsam Gazzavi..Filistin asıllı Ürdünlü avukat..Irak’ın eski devlet başkanı Saddam Hüseyin’in aile dostlarından. Saddam’la olan tanışıklıkları 1980 li yıllara kadar dayanıyor. “O yıllarda Irak’ta tesadüfen aynı ortamda bulunduk. Ondan sonra da birlikteliğimiz devam etti” diye anlattı nasıl tanıştıklarını.
Gazzavi, Saddam Hüseyin Amerikalılar tarafından yakalandıktan sonra onun avukatlığını üstlendi. Diğer avukatlarla birlikte Saddam’ı savunuyor. Saddam’ın avukatlığını üstlendikten sonra da bütün bir hayatı değişmiş. Çünkü artık bir tek bu dava ile ilgileniyor.
Ürdün’ün başkenti Amman’da yaşıyor. Röportajımızı bürosunda yapmayı çok istedim. Ama “güvenlik “ gerekçesini öne sürerek otel odasında görüştük.. Çünkü Çok tehdit alıyormuş. “artık tehditler benim için rutin oldu” diyor. Hatta En son duruşma sırasında Saddam davasına katılan müdahil avukatlardan biri Gazzavi’ye : “Dikkatli ol. Ürdün’de çok Iraklı var” diye uyarıda bulunmuş. Gazzavi’ de ona: “Asıl sen dikkatli ol. Çünkü sen Irak’ta yaşıyorsun, ben dünyanın en güvenli ülkesi Ürdün’de” demiş… Gazzavi’yi Saddam’a ilişkin aklı gelen tüm soruları Sefer Turan’a yanıtladı.

Saddam Hüseyin’in Amerikalılar tarafından nasıl tutuklandığını daha önce basından öğrendik. Ancak bu konuda çoğu zaman çelişkili bilgiler geldi. İlk ağızdan sizden duyalım. Size , yakalanma şeklini nasıl anlattı?

Sayın başkan direnişi örgütlüyordu. O sıra çok sık yer değiştiriyordu. Kendince güvenli gördüğü evler arasında dolaşıyordu. Bulunduğu her evin kaçmak için bir tüneli vardı. Yani askeri bir lider olarak direnişi örgütlüyor, emirler veriyor bunu yaparken de sürekli yer değiştiriyordu. Bir gün evde iken, evdekiler, dışarıda Amerikan askerlerinin olduğunu söylediler. Çünkü yanındakilerden biri yerini ihbar etmişti. Aşağı indi ve arka taraftaki tünelin diğer ucunda bekleyen araçla kaçmayı planlıyordu. Tünele girdi… Ama tünele gaz sıkındı ve bayıldı. Öylece de tutuklandı.

Yani bizim gördüğümüz tünelde mi yakalandı?
Hayır hayır…O görüntülerde ki çukur bir bahçe içinde idi. Saddam Hüseyin evin içindeki tünelden çıkışa doğru ilerlerken aldığı gazın etkisiyle yakalandı. Çukurda değil…

Saddam Şiir yazıyor!
Saddam Hüseyin şu anda hapishanede… Bize hapishanede hangi şartlarda yaşadığını anlatır mısınız?
3 × 5 metre ebadında bir odada yaşıyor. Odasında küçük bir su deposu, yatak ve tuvalet var. Zamanını okuyarak şiir yazarak geçiriyor. Dış dünya ile hiçbir bağlantısı yok. Ne radyo ne televizyon ne gazete… Hiçbir şeyi yok. Kuran okuyor, namaz kılıyor. Kapalı bir alanda yürüyüş yapıyor. Yaptığı şeyler bunlardan ibaret.
Haberleri nereden alıyor?
Dış dünya ile hiçbir bağlantısı yok. Kendisine, duyması gerekenin dışında başka bir şey söylenmiyor. Biz avukatları olarak imkan dahilinde bilgi veriyoruz. Görüşmelerimiz esnasında konuşma fırsatı buluyoruz.

Sizi gördüğünde ilk olarak neyi soruyor?
Bizim sağlığımızı sorar, kendisinin de iyi olduğunu söyler. Arap halklarını, Filistin’i çok sorar. Irak halkını sorar... En çok ta Direnişi çok merak ediyor. Çünkü sürekli uçak seslerini, patlamaları işitiyor. Bu sesler sayesinde Bağdat’ta direnişin hangi bölgelerde olduğunu kestirmeye çalışır. Morali ise çok yüksek. Mesela İspanyolların Irak’tan çekilmesine çok sevindi... Çünkü O, savaşa girenlerin yanlış yaptığına inanıyor ve Irak’ta kalanların da öleceğine inanıyor.

Saddam iç çamaşırlı fotoğrafları için :
” Amerikalılar utansın!”


İngiliz gazetelerinde iç çamaşırlı ve çamaşırlarını yıkarken çekilen fotoğrafları yayınlandı. Fotoğrafların yayınlandığını nasıl öğrendi?Tepkisi ne oldu..?

Fotoğrafları biz haber verdik. “Nasıl fotoğraflar” diye sordu. “ İç çamaşırlı fotoğrafların” dedik. “Bu benim için normal bir şey. Çünkü her yıl mayo giyerek Dicle’de yüzerim. Bu Amerikalılar için utanç verici bir şey. Çünkü ben ellerinde savaş esiriyim ve benim bu şekilde fotoğraflarımı yayınlıyorlar. Ben rahatsız değilim. Çünkü Amerikalılardan her şeyi bekliyorum.” dedi.

Peki hapishanede öldürüleceğini de düşünüyor mu?
Hayır bu konuya hiç girmedi.


En fazla üzüldüğü olay ne oldu?
Onu en çok üzen şey Arapların genel durumuna çok üzülüyor. Irak halkının ve Filistin halkının içinde bulunduğu duruma çok üzülüyor. Ama Irak’ın özgürleşeceğine, işgalden kurtulacağına inanıyor. Kendi ölümünden sonra olsa bile özgürleşeceğine inanıyor. Her defasında “ Ailenin selamı var. Onlara söyleyeceğin, göndereceğin bir şey var mı? diye sorarız. O her defasında “Onlara selam götürün, Ürdün Halkına, Arap halkına selam söyleyin der... Yani özel kişilere selam göndermez.

Mahkeme koşullarına gelecek olursak.... Bir avukat olarak mahkemenin içinde bulunduğu şartları genel olarak değerlendirir misiniz?
Bu mahkemenin adına “Irak Yüksek Cinayet Mahkemesi” diyorlar... Bremer tarafından, Saddam Hüseyin yakalanmadan önce oluşturuldu. Yani işgalcilerin kurduğu bir mahkemedir ve Yasal değildir. Yani bugün bizim hazır bulunduğumuz bu mahkeme yasal da değildir, meşru da. Vereceği hiçbir karar meşru sayılmaz.

Her şeye rağmen sizce Saddam Hüseyin kendini mahkemede savunabiliyor mu?
Bu mahkeme özel olarak başkan Saddam Hüseyin’i yargılamak ve suçlamak için kuruldu. Mahkemeyi oluşturan kanunda aynen şöyle bir cümle var: “Bu kanun, eski yönetim dönemi suçlularının ispatı için kurulmuştur.” Yani daha yargılamadan önce suçlu kabul ediyorlar. Yani mahkemeye ilişkin kanun maddesinde “sanık” değil, suçlu olarak kabul ediyorlar. Söz konusu kanunda “ sanığın kendini savunma hakkı yoktur” Deniliyor. Hiçbir kanunda böyle bir madde olamaz. Çünkü dünyadaki her ülkenin ceza hukukunda “ Sanıkların da kendilerini savunabileceği, savunmada avukat ta kullanabileceği” vardır. Burada böyle bir şey yok.
Özetle bu mahkeme işgalciler tarafından kurulduğu için gayrı-meşrudur.

Gayrı Meşru dediğiniz bir mahkemeye savunma avukatı olarak katılmanız bir çelişki değil mi?
Bize oturumların birinde şunu söylediler: “Eğer sanıkların avukatları duruşmalara gelmezse mahkeme yerlerine başka avukatlar tayin eder!” Bize göre mahkemenin atayacağı her avukat şaibeli olacağı için mecburen biz gidiyoruz. Ama bugün Mahkemeye ilişkin hiçbir evrakı görmedik. Ellerinde 36 ton evrak olduğunu söylüyorlar, biz görmedik. Hapiste bulunduğu 1,5 yıl süresinde, Saddam Hüseyin’le görüştürülmedik.

Biz mahkemeyi televizyonlar vasıtasıyla izliyoruz. O görüntüler bize hangi şartlarda nasıl ulaşıyor?
O görüntüler size mahkeme içerisindeki Amerikalılar’ın montaj merkezinden çıktıktan sonra ulaşıyor. O montaj merkezinde Iraklıların hiçbir etkisi yetkisi yok. Yargıçların da kontrolünde değil. Görüntüler montajlandıktan sonra, 30dk. gecikmeli olarak yayına veriliyor. Onun için de çoğu zaman görüntü var ses yok veya aniden ses kayboluyor. Görüntüleri sansürleyerek montajlayan ise Amerikan bürosu. Iraklıların bu büro ile hiçbir alakası yok.

Saddam'da işkence izleri var

Son oturumda Saddam Hüseyin, Amerikalılardan işkence gördüğünü söyledi.

Evet.. Amerikalılar Başkan Saddam Hüseyin’e işkence yaptı. Yardımcısı da 22 gün süreyle işkence gördü. Darp, açlık, soğuk su, sıcak su... Taha Yasin Ramazan, içecek su ihtiyacını gidermek için kendine soğuk su ile işkence yapılacağı anı bekliyordu. Hepsi işkence gördü. Başkan Saddam Hüseyin’in ayağındaki işkence izi hala var. Ben ayağındaki izi gördüm.

Son oturumda gizli oturuma geçildi.. Neler konuşuldu orada?
Barzan Tekriti oğlunun İsviçre’den kaçırılarak getirilmiş ve babasına komşu bir hücreye konulmuştu. Barzan Tekriti: “Bu çocuk 16 yıl önce Irak’tan ayrıldı. Ondan ne istiyorsunuz? Neden İsviçre’den kaçırdınız?” Diye sordu. Bir de tedavi görme talebinde bulundu....

Saddam: Beni kurşuna dizin!

Saddam Hüseyin mahkemenin vereceği nihai karar hakkında ne düşünüyor?

Başkan Saddam Hüseyin, mahkemenin vereceği kararı hiç önemsemiyor. Bu konuda sadece şunu söyledi: “Eğer hakkımda idam kararı verilirse, Irak Silahlı Kuvvetleri Başkomutanı olarak kurşunla öldürülmeyi tercih ederim.” Ama o mahkemenin meşruiyetine inanmadığı için, kararını da önemsemiyor. Onun için ölmek veya yaşamak arasında bir fark yok.

Savunma avukatları olarak Bağdat’ a gittiğinizde mahkeme öncesinde Saddam Hüseyin’le görüşüyor musunuz?
Savunma heyetine Iraklı olamayan yabancı avukatların da katılmasından sonra, münferid olarak bir araya gelmeye başladık. Öncesinde Saddam Hüseyin ne avukatıyla ne de bir başkasıyla asla yalnız başına bırakılmadı. En azından Amerikalı iki asker de aynı odada bulunuyordu. Ama ABD eski adalet Bakanı sayın Ramsey Clark ve Katar Eski Adalet Bakanı Naimi’nin de aramıza katılmasıyla münferid olarak görüşmeye başladık. Ama biz Saddam Hüseyinle görüşürken kameralar sürekli kayıtta. Ancak son görüşmede , yanımda sıradan insanlardan üzerinde Başkana saygı ve selamlar yazılı kağıtlar vardı. Amerikalılar hepsini aldılar. Aslında hakları yoktu buna.

Saddam ABD’ye mesaj gönderdi!

Saddam Hüseyin ABD eski adalet bakanı Clark’ ı savunma heyeti arasında gördüğünde tepkisi ne oldu?
Çok mutlu oldu. Hem Clark’ın hem de Naimi’nin savunmaya katılmasına sevindi. Ramsey Clark tanınan bir insan hakları savunucusu. Daha önce Kürtleri savundu, Humeyni’yi savundu. Şimdi de Saddam Hüseyin’i savunuyor. Saddam Hüseyin Onu görünce çok sevindi ve onun vasıtasıyla Amerikan halkına şu mesajı gönderdi: Irak halkının Amerikan halkına hiçbir düşmanlığı yok. Sorun mevcut ve baba Bush’un yönetimleriyle. Biz halklar olarak dostuz.” Dedi. Bu mesajı Amerikan halkına ilettiğinde çok mutlu olacağını söyledi.
Konuşmaları İngilizce mi yapıyorlardı?
Clark İngilizce konuşuyor, ben Arapça’ya çeviriyordum. Çünkü diğer arkadaşlar ingilizce bilmiyorlar. Bazen de Katarlı eski bakan Dr.Naimi çeviriyor.

Mahkemede bizim görmediğimiz ilginç şeyler oluyor mu?
Şahitlerin konuşurken kendilerini mahkeme üyesi gibi görmelerini unutamuyorum. Savcıdan daha keskin laflar ediyorlar. Kendilerine bir şey sorulduğu zaman yargıça “önündeki dosyada var” diyorlar. Ben de “Şahitler dosyayı incelediler mi” diye sordum. Yargıç şaşırdı. Şahitler çocuk oldukları o yılların tüm detaylarını en ince ayrıntılarına varıncaya kadar hatırlıyorlar. İçlerinden biri 8 yaşında 23 yıl öncesindeki onlarca kişinin adları, soy isimlerini doğum tarihlerini ve ölüm tarihlerini hatırlıyor..Yani açıkça yalan!

Saddam bir günde neler yiyor neler içiyor?
Hücredeyken ne yediğini bilmiyorum. Ama duruşma sırasında bir tepsi içinde yemek getirdiler. İçerisinde pirinç pilavı, sebze yemeği vs. vardı. Ama yemedi, reddetti. Hapishanede ne yediğini sorduk. “ Yemekler iyi” dedi.

Gelecek oturumda hangi davalar görüşülecek?
Hiçbir fikrimiz yok. Biz duruşma tecil edildiğinde mahkeme başkanına şunu sorduk: Neden tecil edildi? Gelecek duruşmada hangi konular görüşülecek? Bize. “Geldiğinizde görürsünüz” demekle yetindi. Biz gelecek oturumda ne olacağını bilmiyoruz. Yeni şahitler mi dinlenecek. Yoksa daha davanın ilk başında “Bu Mahkeme meşru mudur değil midir, “ diye sormuştu. Bu sorumuza bir yanıt verilecek mi bilmiyoruz. Hiçbir şey bilmiyorsun.

Saddam’ı savunduğunuz için tehditler alıyor musunuz?
Evet. Ama artık bizim için o tehditler rutin oldu. Artık önemsemiyoruz. Çünkü büyük bir dava. Irak’ta güvenliğimizin sorumlusu Amerikalılar.Ürdün’e gelince Ürdün dünyanın en görkemli ülkesi. Adalet yolunda yürüyen sonucuna da katlanır. Biz de bedeli ödemeye hazırız.



Sefer Turan-Haber 7


Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


TALABANİ'YE İNTİHAR SALDIRISI

SIRBİSTAN-KARADAĞ'DAKİ TREN KAZASINDA 39 KİŞİ ÖLDÜ

RİCE:"İRAN'LA KONUŞMAK ZAMAN KAYBI"
»  ABD'Yİ BİN LADİN KORKUSU SARDI
»  PAPAZ,MANASTIRDA RAHİBEYE TECAVÜZ ETTİ!
»  TÜRKİYE'NİN AİHM NOTU İYİLEŞİYOR
»  SADDAM'A YENİ HAKİM
»  CASTRO, ABD'Yİ PROTESTO İÇİN YÜRÜYECEK
»  SADDAM'I YARGILAYAN HAKİM İSTİFA'DA DİRENİYOR
»  AVUSTURYA'DA VİZE SKANDALI
»  TÜRKİYE'DEN DÖNEN FRANSIZ KADINDA KUŞ GRİBİ ÇIKMADI
»  RUSYA İTALYA'YA VERDİĞİ GAZI AZALTTI
»  İNGİLİZ ORDUSUNDA BİR SKANDAL FOTOĞRAF DAHA
»  GEYT:HAMAS'IN İSRAİL'İ TANIYACAĞINA İNANIYORUM
»  İSRAİL İRAN'A MÜDAHALEYE HAZIR
»  İRAN CHİRAC'A TEPKİLİ
»  KOSOVA BAŞKANI İBRAHİM RUGOVA ÖLDÜ
»  ALMANYA'DA İŞSİZ SAYISI 5 MİYON'A DÜŞTÜ
»  AĞCA İTALYA'DA MANŞET
»  VATİKAN SUSMAYI TERCİH ETTİ
»  FEHRİYE ERDAL'A TÜRKİYE YOLU GÖRÜNDÜ
»  SAHTE PROFOSÖR'ÜN ÜNVANI GERİ ALINDI
»  "SURİYE VERİN DÜNYADA YALNIZ KALDI"
»  IRAK'LILARIN SEKS İSYANI
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.